ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE OYUN TEORİSİ

Herkese bilimin ışığında güzel günler dilerim. Ben Becktech yönetim ekibinden Çağatay. İlk blog yazımda, uzmanlık alanım olan Uluslararası İlişkiler ‘deki önemli konulardan biri olan Oyun Teorisi'nden bahsederek başlamak istedim. Bu yazıda, uluslararası ilişkilerin karmaşık dünyasını ve bu alandaki stratejik etkileşimleri anlamak için kullanılan güçlü bir araç olan oyun teorisinden bahsedeceğim. Oyun teorisi, devletler, uluslararası kuruluşlar ve diğer aktörler arasındaki ilişkileri analiz etmek için kullanılan harika bir yöntem. Basitçe söylemek gerekirse, oyun teorisi, oyuncuların (bu oyuncular devletler veya çeşitli aktörler olabilir) verdikleri kararları ve bu kararların sonuçlarını modelleyerek, işbirliği, rekabet ve çatışma gibi durumları anlamamıza yardımcı oluyor.

 

Belki biraz uzun olacak olsa da oyun teorisinin temel kavramlarına bir göz atalım..

Temel Kavramlar

Oyuncular: Oyun teorisinde "oyuncular" dediğimizde, uluslararası ilişkiler bağlamında devletler, uluslararası kuruluşlar, hükümet dışı örgütler veya diğer aktörleri kastediyoruz. Yani, bu büyük satranç tahtasında yer alan her türlü aktör, birer oyuncu olarak kabul edilir.

Stratejiler: Her oyuncunun belirli bir durumda alabileceği kararlar veya eylemler, stratejiler olarak adlandırılır. Örneğin, bir devletin ekonomik yaptırımlar uygulamak veya diplomatik görüşmelere katılmak gibi farklı stratejik seçenekleri olabilir.

Ödüller (Payoff): Oyuncuların belirli stratejiler sonucunda elde ettikleri kazanç veya kayıplar, ödüller olarak ifade edilir. Bu ödüller, bir ülkenin ekonomik büyümesinden diplomatik zaferlere kadar çeşitli şekillerde olabilir.

Oyunlar: Oyun teorisinde, oyuncuların stratejileri ve ödülleri içeren etkileşimler, oyunlar olarak adlandırılır. Bu oyunlar, bazen işbirliği gerektiren bazen de rekabet ve çatışma içeren karmaşık senaryoları içerebilir.

Oyun teorisinin temel kavramları işte bu şekilde. Devletler ve diğer aktörler, tıpkı bir satranç oyunu gibi stratejiler geliştirir ve bu stratejilerin sonuçlarını hesaplarlar. Uluslararası ilişkilerde bu stratejik dans, dünya sahnesinde yaşanan birçok önemli olayı anlamamıza yardımcı olur.

Şimdi bahsetmeye devam edeceğim değerli bilgileri üniversitedeki değerli ve alanında yetkin hocam Sayın Doç. Dr. Öner Akgül sayesinde öğrendim. Hocamızın bize anlattığı şekliyle, oyun teorisinin farklı türlerini beraber tekrar gözden geçirelim.

Sıfır Toplamlı Oyunlar

İlk olarak, sıfır toplamlı oyunlardan bahsedelim. Bu oyunlarda, bir oyuncunun kazancı diğer oyuncunun kaybına eşittir. Yani, pastanın büyüklüğü sabit ve bir oyuncu pastadan ne kadar büyük bir dilim alırsa, diğer oyuncunun dilimi o kadar küçülür. Bu tür oyunlar genellikle savaş veya çatışma durumlarında karşımıza çıkar. Örneğin, iki ülke arasında bir savaş çıktığında, birinin kazanması diğerinin kaybetmesi anlamına gelir.

Sıfır Toplamlı Olmayan Oyunlar

Sıfır toplamlı olmayan oyunlar ise bambaşka bir hikaye anlatır. Bu oyunlarda, her iki oyuncu da kazanç sağlayabilir veya kaybedebilir. Yani, pastayı büyütmek ve herkese daha büyük dilimler dağıtmak mümkündür. Ticaret anlaşmaları veya uluslararası işbirlikleri buna güzel bir örnek olabilir. Örneğin, iki ülkenin ticaret yaparak karşılıklı ekonomik fayda sağlaması gibi durumlar, sıfır toplamlı olmayan oyunlar kategorisine girer.

Eşzamanlı Oyunlar

Şimdi, eşzamanlı oyunlara geçelim. Bu tür oyunlarda, oyuncular aynı anda karar verirler. Yani, her iki oyuncu da diğerinin ne yapacağını bilmeden kendi stratejisini belirler. Bunun en bilinen örneği, mahkûmun açmazı (Prisoner's Dilemma) oyunudur. İki suçlu düşünün, eğer her ikisi de susarsa hafif ceza alacaklar, ama biri itiraf eder diğeri susarsa, itiraf eden serbest kalırken susan ağır ceza alacak. İkisi de itiraf ederse, ikisi de orta derecede ceza alır. Burada stratejik düşünmek şart! Öner Hocamız, bu konuyu anlatırken bize şöyle derdi: "İki arkadaşın karşılıklı güven testine tabi tutulduğu bu senaryoda, herkesin birbirine olan güveni sorgulanır. Bu oyun, uluslararası ilişkilerde güven ve ihanetin ne kadar iç içe geçtiğini gösterir."

Ardışık Oyunlar

Ardışık oyunlardan bahsedelim. Bu oyunlarda, oyuncular sıralı olarak karar verirler. Yani, bir oyuncunun kararına bakarak diğer oyuncu da kendi stratejisini belirler. Diplomatik müzakereler bu oyunlara harika bir örnektir. Bir ülke, diğerinin hamlesini görüp ona göre karşı hamlesini planlar. Bu süreç, tıpkı satranç oynar gibi dikkat ve öngörü gerektirir.

Mahkûmun Açmazı (Prisoner's Dilemma)

Mahkûmun Açmazı, oyun teorisinin klasik bir örneğidir ve iki oyuncunun işbirliği yapma kararını inceler. Bu modelde, her iki oyuncu da işbirliği yaparsa en iyi sonucu elde ederler. Ancak bir oyuncu işbirliği yaparken diğeri yapmazsa, işbirliği yapan oyuncu büyük bir kayıp yaşar. İki oyuncunun da işbirliği yapmaması durumunda ise orta derecede bir sonuç ortaya çıkar. Bu model, uluslararası ilişkilerde güven ve işbirliği dinamiklerini anlamamıza yardımcı olur. Örneğin, devletler arasında yapılan anlaşmalarda ve diplomatik ilişkilerde güven oluşturmanın ne kadar kritik olduğunu gösterir.

Bu Mahkum açmazına şöyle bir örnek daha verebiliriz, İki şüpheli, bir suçla aramalarına bağlı olarak farklı cezalarla karşı karşıyadır. Her iki şüpheli de susarsa, her biri iki yıl hapis cezası alır. Bir şüpheli itiraf eder ve diğeri susarsa, itiraf eden serbest kalırken susan beş yıl hapis cezası alır. Her iki şüpheli de itiraf ederse, her biri dört yıl hapis cezası alır. Yine olmadı anlamadık mı? Bunu bir matrise çevireyim:

 

İtiraf

Sus

İtiraf

4 Yıl, 4 Yıl

0 yıl, 5 Yıl

Sus

5 yıl, 0 yıl

2 Yıl, 2 Yıl

Bu oyunda, her şüpheli için en iyi strateji, diğerinin ne yapacağına bakılmaksızın itiraf etmektir. Bunun nedeni, itiraf etmenin her zaman susmaktan daha iyi bir sonuç vermesidir. İtiraf eden şüpheli ya serbest kalacak ya da dört yıl hapis cezası alacaktır. Susarsa ise en az iki yıl hapis cezası alacaktır.

Tavuk Oyunu (Chicken Game)

Tavuk Oyunu, iki oyuncunun birbirine karşı geri adım atmama stratejisini izlediği bir oyun modelidir. Bu oyun, genellikle nükleer caydırıcılık ve benzeri stratejik durumları analiz etmek için kullanılır. Örneğin, iki ülke arasında gerilim yükseldiğinde, her iki ülkenin de geri adım atmamakta direnmesi durumunda ortaya çıkabilecek sonuçları değerlendirmek için tavuk oyunu modeli kullanılır. Bu model, stratejik hesaplaşmaların ve çatışma durumlarının önemli bir analitik aracı olarak karşımıza çıkıyor.

 

Güven Dilemması (Trust Dilemma)

Güven Dilemması, oyuncuların karşılıklı güvenin gerekli olduğu işbirliği durumlarını inceleyen bir modeldir. Uluslararası anlaşmaların uzun vadeli sürdürülebilirliği için güvenin nasıl inşa edilip korunması gerektiğini ele alır. Özellikle uluslararası ilişkilerde, devletler arası anlaşmaların ve uzlaşmaların sağlam temeller üzerine oturtulması için güvenin oluşturulması kritik öneme sahiptir. Güven dilemması modeli, diplomasi ve uluslararası politika oluşturmada stratejik düşünceyi teşvik eder ve karşılıklı kazanç sağlayan çözümlerin önemini ortaya koyar.

 

OYUN TEORİSİ UYGULAMA ALANLARI

Yeterince teorik olarak bahsettiysek artık bu oyunlar gerçek hayatta ne işimize yarıyor onlara geçebiliriz.

Nükleer caydırıcılık teorileri, özellikle Soğuk Savaş döneminde ABD ve SSCB arasındaki ilişkileri modellemek için oyun teorisi kullanılmış önemli bir alanı kapsar. Tavuk Oyunu ve Mahkûmun Açmazı gibi modeller, stratejik kararların ve geri adım atma politikalarının nasıl şekillendirildiğini gösterir. Örneğin, her iki süper güç de nükleer silahlarını kullanma tehdidiyle diğerini caydırmaya çalışırken, her iki tarafın da geri adım atmamakta direnmesi durumunda ortaya çıkabilecek sonuçları bu modellerle analiz ederiz.

Oyun teorisi, devletlerin ticaret politikalarını belirlerken işbirliği ve rekabeti nasıl dengelediklerini anlamamıza yardımcı olur. Uluslararası ticaret anlaşmaları gibi ekonomik kararlar, taraflar arasında karşılıklı kazanç sağlayan çözümler üzerine kurulur. Ticarette işbirliği yapmanın avantajları ve rekabetin getirdiği zorluklar, oyun teorisi modelleriyle detaylı bir şekilde incelenir.

Barış anlaşmalarının sürdürülebilirliği ve tarafların nasıl işbirliği yapabileceği konuları, oyun teorisi modelleriyle analiz edilir. Özellikle çatışma bölgelerinde, taraflar arasında güven oluşturulması ve karşılıklı kazanç sağlayan stratejilerin geliştirilmesi için bu modeller büyük önem taşır. Hükümetler, sivil toplum örgütleri ve uluslararası kuruluşlar arasında yapılan müzakerelerde oyun teorisi, stratejik düşünmeye ve uzun vadeli barışın sağlanmasına katkı sağlar.

Küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi büyük ölçekli çevresel sorunların çözümünde işbirliği stratejilerini anlamak için oyun teorisi kullanılır. Uluslararası düzeyde, farklı ülkelerin çevresel politikalarını koordine etmeleri ve ortak çözümler bulmaları gereklidir. Oyun teorisi, bu karmaşık süreçlerde taraflar arasında güvenin sağlanması ve ortak çıkarların belirlenmesinde önemli bir rol oynar.

Nash Dengesi

Oyuncuların mevcut stratejileri altında, hiçbirinin tek başına stratejisini değiştirerek daha iyi bir sonuç elde edemeyeceği denge durumunu ifade eder. Bu durumda, her oyuncu diğer oyuncuların stratejilerini bildiği ve herkesin kendi stratejisini optimize ettiği bir noktada bulunur. Uluslararası ilişkilerde, bu denge durumu, çeşitli aktörler arasında istikrar ve denge analizinde kullanılır. Örneğin, bir bölgedeki güç dengeleri veya diplomatik ilişkilerde, Nash Dengesi kavramı, taraflar arasındaki kararların ve stratejilerin nasıl şekillendirileceğini anlamamıza yardımcı olur.

Kritik Kütle

Kritik Kütle kavramı, belirli bir sayıda oyuncunun işbirliği yapmasının diğer oyuncuları da işbirliğine zorlaması anlamına gelir. Bu durumda, işbirliği yapmayan oyuncuların dezavantaj yaşayacağı veya dışlanacağı bir denge noktası oluşur. Uluslararası iklim anlaşmaları gibi alanlarda yaygın olarak görülen bu kavram, küresel ölçekte ortak eylemin önemini vurgular. Örneğin, birkaç büyük ekonomi birlikte karbon emisyonlarını azaltmaya karar verirse, diğer ülkeler de aynı yönde adım atmaya zorlanabilirler. Bu durum, küresel ısınma gibi küresel sorunlara çözüm bulma çabalarında kritik bir rol oynar.

Bu blog yazısında oyun teorisinin uluslararası ilişkilerdeki önemli konumunu ele aldık. Oyun teorisi, devletler, uluslararası kuruluşlar ve diğer aktörler arasındaki stratejik etkileşimleri analiz etmek için güçlü bir araç sağlar. Temel kavramlarını, farklı oyun türlerini ve önemli modellerini detaylı bir şekilde inceledik.

Oyun teorisi uluslararası ilişkilerde karar verme süreçlerinde stratejik düşünme kapasitesini geliştirir. Nash Dengesi gibi kavramlar, aktörler arasında istikrarlı denge noktalarının nasıl oluştuğunu anlamamıza yardımcı olurken, Kritik Kütle ise kolektif eylemin ne zaman ve nasıl tetiklenebileceğini gösterir.

Pratik uygulama alanlarına baktığımızda, nükleer caydırıcılık politikaları, ticaret ve ekonomik anlaşmalar, çatışma çözümü ve çevresel anlaşmalar gibi birçok alanda oyun teorisi modellerinin etkili bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. Bu modeller, uluslararası ilişkilerdeki güç dengelerinin ve stratejik hesaplaşmaların anlaşılmasına katkı sağlar.

Buraya kadar sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim. Yeni blog yazılarımda tekrar buluşmak üzere! Hoşçakalın ve sağlıklı günler dilerim.